Prepositions
Prepositions, kelimeleri, kelime öbeklerini veya cümleleri birbirine bağlayan ve aralarındaki ilişkiyi gösteren kelimelerdir. İngilizce’de çok sayıda preposition vardır ve bunlar farklı anlamlarda kullanılabilirler.
Prepositions’ın en yaygın kullanımlarından biri, bir nesnenin yerini veya konumunu belirtmektir. Örneğin:
- The book is on the table. (Kitap masanın üzerindedir.)
- The cat is under the bed. (Kedi yatağın altındadır.)
- The bird is in the tree. (Kuş ağaçtadır.)
Prepositions ayrıca, bir nesnenin hareketini veya yönünü belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- The car is going to the store. (Araba markete gidiyor.)
- The plane is flying over the city. (Uçak şehrin üzerinden uçuyor.)
- The ship is sailing across the ocean. (Gemi okyanusu geçiyor.)
Prepositions, bir nesnenin zamanını belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- I will meet you at 10 o’clock. (Seni saat 10’da buluşacağım.)
- The party is on Saturday. (Parti Cumartesi günü.)
- The deadline is next week. (Son tarih önümüzdeki hafta.)
Prepositions, bir nesnenin nedenini veya amacını belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- I am studying for the test. (Sınav için çalışıyorum.)
- I am saving money for a new car. (Yeni bir araba için para biriktiriyorum.)
- I am going to the doctor for a checkup. (Kontrol için doktora gidiyorum.)
Prepositions, bir nesnenin sahipliğini veya aitliğini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- This is my book. (Bu benim kitabım.)
- That is her car. (O onun arabası.)
- These are their children. (Bunlar onların çocukları.)
Prepositions, bir nesnenin miktarını veya sayısını belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- I have a lot of books. (Çok sayıda kitabım var.)
- There are a few people in the room. (Odada birkaç kişi var.)
- I need a little help. (Biraz yardıma ihtiyacım var.)
Prepositions, bir nesnenin niteliğini veya özelliğini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- He is a man of integrity. (O dürüst bir adamdır.)
- She is a woman of great beauty. (O çok güzel bir kadındır.)
- It is a matter of life and death. (Bu bir ölüm kalım meselesidir.)
Prepositions, bir nesnenin karşılaştırılmasını veya zıtlığını belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- He is taller than me. (O benden daha uzun.)
- She is younger than her sister. (O kız kardeşinden daha genç.)
- This is better than that. (Bu ondan daha iyi.)
Prepositions, bir nesnenin koşulunu veya şartını belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- I will go to the party if I am invited. (Eğer davet edilirsem partiye gideceğim.)
- You can use my car if you need it. (Eğer ihtiyacın varsa arabamı kullanabilirsin.)
- I will help you if you ask me. (Eğer bana sorarsan sana yardım ederim.)
Prepositions, bir nesnenin amacını veya niyetini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- I am studying to become a doctor. (Doktor olmak için çalışıyorum.)
- I am saving money to buy a house. (Ev almak için para biriktiriyorum.)
- I am going to the store to buy groceries. (Alışveriş yapmak için markete gidiyorum.)
Prepositions, bir nesnenin sonucunu veya etkisini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- I am tired from working all day. (Tüm gün çalıştığım için yorgunum.)
- I am happy to see you. (Seni gördüğüme sevindim.)
- I am disappointed with the results. (Sonuçlardan hayal kırıklığına uğradım.)
Prepositions, bir nesnenin nedenini veya sebebini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- I am late because of the traffic. (Trafik nedeniyle geç kaldım.)
- I am sick because I ate something bad. (Bir şey yediğim için hastayım.)
- I am angry because you lied to me. (Bana yalan söylediğin için kızgınım.)
Prepositions, bir nesnenin olasılığını veya ihtimalini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- It is possible that he will come. (Onun gelmesi mümkün.)
- It is likely that she will win. (Onun kazanması muhtemel.)
- It is unlikely that they will succeed. (Onların başarılı olması pek olası değil.)
Prepositions, bir nesnenin önemini veya değerini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- This is important to me. (Bu benim için önemli.)
- That is valuable to her. (Bu onun için değerli.)
- These are precious to them. (Bunlar onlar için değerli.)
Prepositions, bir nesnenin benzerliğini veya farklılığını belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- He is similar to his father. (O babasına benziyor.)
- She is different from her sister. (O kız kardeşinden farklı.)
- This is unlike anything I have ever seen before. (Bu daha önce gördüğüm hiçbir şeye benzemiyor.)
Prepositions, bir nesnenin kaynağını veya kökenini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- I come from a small town. (Küçük bir kasabadan geliyorum.)
- She is from a wealthy family. (O zengin bir aileden geliyor.)
- This product is made from recycled materials. (Bu ürün geri dönüştürülmüş malzemelerden yapılmıştır.)
Prepositions, bir nesnenin amacını veya hedefini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- I am going to the store for milk. (Süt almak için markete gidiyorum.)
- I am studying for the test. (Sınav için çalışıyorum.)
- I am saving money for a new car. (Yeni bir araba için para biriktiriyorum.)
Prepositions, bir nesnenin sonucunu veya etkisini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- I am tired from working all day. (Tüm gün çalıştığım için yorgunum.)
- I am happy to see you. (Seni gördüğüme sevindim.)
- I am disappointed with the results. (Sonuçlardan hayal kırıklığına uğradım.)
Prepositions, bir nesnenin nedenini veya sebebini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- I am late because of the traffic. (Trafik nedeniyle geç kaldım.)
- I am sick because I ate something bad. (Bir şey yediğim için hastayım.)
- I am angry because you lied to me. (Bana yalan söylediğin için kızgınım.)
Prepositions, bir nesnenin olasılığını veya ihtimalini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- It is possible that he will come. (Onun gelmesi mümkün.)
- It is likely that she will win. (Onun kazanması muhtemel.)
- It is unlikely that they will succeed. (Onların başarılı olması pek olası değil.)
Prepositions, bir nesnenin önemini veya değerini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- This is important to me. (Bu benim için önemli.)
- That is valuable to her. (Bu onun için değerli.)
- These are precious to them. (Bunlar onlar için değerli.)
Prepositions, bir nesnenin benzerliğini veya farklılığını belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- He is similar to his father. (O babasına benziyor.)
- She is different from her sister. (O kız kardeşinden farklı.)
- This is unlike anything I have ever seen before. (Bu daha önce gördüğüm hiçbir şeye benzemiyor.)
Prepositions, bir nesnenin kaynağını veya kökenini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- I come from a small town. (Küçük bir kasabadan geliyorum.)
- She is from a wealthy family. (O zengin bir aileden geliyor.)
- This product is made from recycled materials. (Bu ürün geri dönüştürülmüş malzemelerden yapılmıştır.)
Prepositions, bir nesnenin amacını veya hedefini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- I am going to the store for milk. (Süt almak için markete gidiyorum.)
- I am studying for the test. (Sınav için çalışıyorum.)
- I am saving money for a new car. (Yeni bir araba için para biriktiriyorum.)
Prepositions, bir nesnenin sonucunu veya etkisini belirtmek için de kullanılabilir. Örne