**Teşkilat-ı Esasiye Kanunu veya 1921 Anayasası**, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk anayasası olup, 20 Ocak 1921 tarihinde Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmiştir. 23 madde ve bir ayrık maddeden oluşan kısa bir anayasadır.
**Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun kabulü**
Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun kabulü, Türk milletinin Kurtuluş Savaşı’nda elde ettiği zaferin bir sonucudur. 1919’da başlayan Kurtuluş Savaşı, 1921’de Sakarya Meydan Muharebesi’nin kazanılması ile yeni bir döneme girmiştir. Bu dönemde, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atacak bir anayasa ihtiyacı doğmuştur.
Büyük Millet Meclisi, 1921 yılının başlarında bir anayasa komisyonu kurmuştur. Komisyon, Halkçılık Programı’nı esas alarak bir anayasa taslağı hazırlamıştır. Bu taslak, 20 Ocak 1921 tarihinde Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilerek Teşkilat-ı Esasiye Kanunu olarak yürürlüğe girmiştir.
**Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun özellikleri**
Teşkilat-ı Esasiye Kanunu, kısa ve öz bir anayasadır. Bu özelliğinden dolayı, “çerçeve anayasa” olarak da adlandırılır. Kanun, devletin temel yapısını, devlet organlarının birbirleriyle olan ilişkilerini ve bireyin temel hak ve özgürlüklerini belirlemektedir.
Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun temel özellikleri şunlardır:
* **Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.**
* **Yürütme kuvveti ve yasama yetkisi, milletin tek ve gerçek temsilcisi olan Büyük Millet Meclisi’nde belirir ve toplanır.**
* **Yargı bağımsızdır.**
* **Temel hak ve özgürlükler güvence altına alınmıştır.**
**Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun önemi**
Teşkilat-ı Esasiye Kanunu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda önemli bir rol oynamıştır. Kanun, Türkiye’yi laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlamıştır. Ayrıca, temel hak ve özgürlükleri güvence altına alarak, bireyin hak ve özgürlüklerini koruma altına almıştır.
**Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun temel hükümleri**
Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun 1. maddesinde, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu belirtilmiştir. Bu hüküm, Türkiye’nin bir cumhuriyet olduğunu göstermektedir.
Kanunun 2. maddesinde, yürütme kuvveti ve yasama yetkisi, milletin tek ve gerçek temsilcisi olan Büyük Millet Meclisi’nde belirir ve toplanır. Bu hüküm, meclis hükümeti sisteminin benimsendiğini göstermektedir.
Kanunun 3. maddesinde, yargı bağımsız olduğu belirtilmiştir. Bu hüküm, yargının diğer devlet organlarından bağımsız olarak görev yapmasını güvence altına almaktadır.
Kanunun 4. maddesinde, kanun önünde eşitlik ilkesi benimsenmiştir. Bu hüküm, tüm vatandaşların kanun önünde eşit olduğunu göstermektedir.
Kanunun 5. maddesinde, din ve vicdan özgürlüğü güvence altına alınmıştır. Bu hüküm, herkesin istediği dini inanmakta özgür olduğunu göstermektedir.
Kanunun 6. maddesinde, düşünce ve ifade özgürlüğü güvence altına alınmıştır. Bu hüküm, herkesin istediği düşünceyi ifade etmekte özgür olduğunu göstermektedir.
Kanunun 7. maddesinde, toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğü güvence altına alınmıştır. Bu hüküm, herkesin istediği şekilde toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemekte özgür olduğunu göstermektedir.
Kanunun 8. maddesinde, basın özgürlüğü güvence altına alınmıştır. Bu hüküm, herkesin istediği şekilde basın yayın faaliyetinde bulunmakta özgür olduğunu göstermektedir.
Kanunun 9. maddesinde, eğitim ve öğretim özgürlüğü güvence altına alınmıştır. Bu hüküm, herkesin istediği şekilde eğitim ve öğretim görmekte özgür olduğunu göstermektedir.
Kanunun 10. maddesinde, çalışma özgürlüğü güvence altına alınmıştır. Bu hüküm, herkesin istediği işi yapmakta özgür olduğunu göstermektedir.
Kanunun 11. maddesinde, özel mülkiyet hakkı güvence altına alınmıştır. Bu hüküm, herkesin sahip olduğu malları istediği şekilde kullanmada özgür olduğunu göstermektedir.
Kanunun 12. maddesinde, vergilendirmenin kanuni esaslara göre yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu hüküm, vergilendirmenin kanuna uygun olarak yapılmasını güvence altına almaktadır.
Kanunun 13. maddesinde, askerlik hizmetinin zorunlu olduğu belirtilmiştir. Bu hüküm, tüm vatandaşların askerlik hizmetini yapma yükümlülüğüne sahip olduğunu göstermektedir.