İş Kazasından Kaynaklı Tazminat Davalarında Zamanaşımı
İş kazası, işçinin iş yerinde veya işveren tarafından yürütülen iş dolayısıyla meydana gelen, işçinin sağlığını bozan veya vücut bütünlüğünü zededen olaydır. İş kazası sonucunda işçinin maddi ve manevi zarara uğraması halinde, işveren işçiye tazminat ödemekle yükümlüdür.
İş kazasından kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımı, işçinin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve herhalde iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren on yıldır.
Zamanaşımı Süresinin Başlangıcı
Zamanaşımı, hak sahibinin hakkını kullanması için kendisine tanınan süredir. Zamanaşımı süresi, hak sahibinin hak ve alacağı öğrendiği tarihten itibaren başlar. İş kazasından kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımı süresinin başlangıcı, işçinin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihtir.
İşçinin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrenmesi, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir. İşçinin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiğini gösteren herhangi bir belge veya delil bulunmasa dahi, işçinin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiğini ispatlaması mümkündür.
Zamanaşımı Süresinin Uzatılması
Zamanaşımı süresi, hak sahibinin haklı mazeretinin bulunması halinde, mahkemece bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilecektir. Haklı mazeret, işçinin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrenmesini engelleyen veya geciktiren bir durumdur. Haklı mazeretin varlığı, işçinin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrenmesini engelleyen veya geciktiren durumun işçinin kusurundan kaynaklanmaması gerekir.
Zamanaşımının Kesilmesi
Zamanaşımı, hak sahibinin hakkını muhafaza etmek amacıyla bir dava açması veya icra takibi yapması ile kesilir. Zamanaşımı kesilmesi, zamanaşımı süresinin yeniden işlemeye başlamasını sağlar.
İş kazası nedeniyle tazminat davası açmak veya icra takibi yapmak, zamanaşımını keser. Ancak, dava veya icra takibi sonucunda mahkemece tazminata hükmedilmese dahi, zamanaşımı kesilmiş olur.
Zamanaşımının İptali
Zamanaşımı, hak sahibinin dava açmak veya icra takibi yapmaktan kaçınması nedeniyle hak düşürücü bir süredir. Ancak, zamanaşımı, işçinin kusuru olmaksızın gerçekleşmişse, mahkemece iptal edilebilir.
İş kazası nedeniyle tazminat davası açmak veya icra takibi yapmaktan kaçınmak, işçinin kusuru olarak kabul edilir. Ancak, işçinin zamanaşımı süresinin dolmasından sonra, zararın gerçek boyutunu öğrenmesi veya tazminat yükümlüsünün malvarlığının artması gibi nedenlerle dava açmaktan kaçınması, işçinin kusuru olarak kabul edilmeyebilir.
Yargıtay Kararları
Yargıtay, iş kazasından kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımı konusunda birçok karar vermiştir. Bu kararlarda, zamanaşımı süresinin başlangıcı, zamanaşımı süresinin uzatılması, zamanaşımı süresinin kesilmesi ve zamanaşımı süresinin iptali gibi konulara ilişkin çeşitli değerlendirmeler yapılmıştır.
Yargıtay, iş kazasından kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımı süresinin başlangıcının, işçinin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarih olduğunu kabul etmektedir. Bu konuda Yargıtay’ın vermiş olduğu bazı kararlar şunlardır:
- “İş kazası nedeniyle açılan tazminat davasında, zamanaşımı süresinin başlangıcı, işçinin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihtir. İşçinin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiğini gösteren herhangi bir belge veya delil bulunmasa dahi, işçinin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiğini ispatlaması mümkündür.” (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, E. 2018/4197, K. 2018/10700)
- “İş kazası nedeniyle işçinin uğradığı maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin davalarda, zamanaşımı süresinin başlangıcı, işçinin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihtir. İşçinin zararı ve tazminat yükümlüsünü