Türk Medeni Kanunu’nda Gecikme Tazminatı
Gecikme tazminatı, bir borcun ifa edilmemesi veya gecikmeli ifa edilmesi durumunda, alacaklının uğradığı zararın giderilmesi için öngörülen bir hukuki yoldur. Gecikme tazminatı, borcun ifa edilmemesi veya gecikmeli ifa edilmesi nedeniyle alacaklının uğradığı zararın önlenmesi veya tazmin edilmesi amacıyla uygulanan bir yaptırımdır.
Türk Medeni Kanunu’nda (TMK) gecikme tazminatı, 106. ve 107. maddelerde düzenlenmiştir. TMK’nın 106. maddesinde, “Borcun ifası, gecikmeyle gerçekleşirse, alacaklı, tazminat isteme hakkına sahiptir.” hükmü yer almaktadır. Bu hükümden, borcun ifa edilmemesi veya gecikmeli ifa edilmesi halinde, alacaklının gecikme tazminatı isteme hakkı olduğu anlaşılmaktadır.
TMK’nın 107. maddesinde ise, gecikme tazminatının miktarı belirlenmiştir. Bu maddeye göre, gecikme tazminatı, alacaklının uğradığı zararın miktarı ile sınırlıdır. Ancak, zararın miktarının kesin olarak belirlenememesi halinde, tazminat, borcun ifa edilmemesi veya gecikmeli ifa edilmesi nedeniyle alacaklının uğradığı zararın denk geldiği bir miktar olarak belirlenir.
Gecikme Tazminatının Şartları
Gecikme tazminatı, aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi halinde talep edilebilir:
- Bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
- Borcun ifa edilmemesi veya gecikmeli ifa edilmesi gerekir.
- Alacaklının uğradığı bir zararın olması gerekir.
- Zarar ile gecikme arasında illiyet bağı bulunması gerekir.
Gecikme Tazminatının Hesaplanması
Gecikme tazminatının miktarı, alacaklının uğradığı zararın miktarı ile sınırlıdır. Zarar, borcun ifa edilmemesi veya gecikmeli ifa edilmesi nedeniyle alacaklının uğradığı maddi ve manevi zararları kapsar.
Maddi zarar, borcun ifa edilmemesi veya gecikmeli ifa edilmesi nedeniyle alacaklının malvarlığında meydana gelen azalmayı ifade eder. Maddi zararın hesaplanmasında, alacaklının uğradığı gerçek zarar göz önünde bulundurulur.
Manevi zarar, borcun ifa edilmemesi veya gecikmeli ifa edilmesi nedeniyle alacaklının duyduğu elem, üzüntü, sıkıntı gibi duygusal zararları ifade eder. Manevi zararın hesaplanmasında, alacaklının kişilik haklarının ihlali ile orantılı bir tazminat miktarı belirlenir.
Gecikme tazminatının miktarının kesin olarak belirlenememesi halinde, tazminat, borcun ifa edilmemesi veya gecikmeli ifa edilmesi nedeniyle alacaklının uğradığı zararın denk geldiği bir miktar olarak belirlenir.
Gecikme Tazminatının Dava Yoluyla Talep Edilmesi
Gecikme tazminatı, alacaklının borcun ifa edilmemesi veya gecikmeli ifa edilmesi nedeniyle uğradığı zararın giderilmesi için başvurabileceği bir hukuki yoldur. Gecikme tazminatı, alacaklının borcun ifa edilmemesini veya gecikmeli ifa edilmesini öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içinde dava yoluyla talep edilmelidir.
Gecikme tazminatı davasında, alacaklının uğradığı zararı kanıtlaması gerekir. Zarar, faturalar, bilirkişi raporları gibi belgelerle kanıtlanabilir.
Yargıtay Kararları
Gecikme tazminatı konusunda Yargıtay’ın vermiş olduğu kararlarda, gecikme tazminatının şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği, gecikme tazminatının miktarının alacaklının uğradığı zararın miktarı ile sınırlı olduğu, gecikme tazminatının dava yoluyla talep edilmesi gerektiği gibi hususlar vurgulanmıştır.
Yargıtay’ın vermiş olduğu kararlardan bazıları şunlardır:
-
“Borcun ifası, gecikmeyle gerçekleşirse, alacaklı, tazminat isteme hakkına sahiptir. Gecikme tazminatı, alacaklının uğradığı zararın miktarı ile sınırlıdır. Ancak, zararın miktarının kesin olarak belirlenememesi halinde, tazminat, borcun ifa edilmemesi veya gecikmeli ifa edilmesi nedeniyle alacaklının uğradığı zararın denk geldiği bir miktar olarak belirlenir.” (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, E. 2016/10348, K. 2018/7599, T. 22.02.2018)
-
“Gecikme tazminatı,
Önemli Not: Bu yazı Google Gemini yapay zekası tarafından otomatik olarak oluşturulmuştur ve hatalı bilgiler içerebilir. Düzeltmek için iletişim sayfamızdaki formdan veya yine iletişim sayfamızda bulunan eposta adresi yoluyla bizimle iletişime geçebilirsiniz. Hata varsa hemen düzeltilmektedir.