Manevi Tazminat Zamanaşımı Tbk 2024-2025 Güncel

Türk Borçlar Kanunu’nda Manevi Tazminat Zamanaşımı

Giriş

Manevi tazminat, bir haksız fiil veya hukuka aykırı bir eylem sonucunda, zarar görenin kişilik değerlerinde meydana gelen zararın giderilmesi için ödenen tazminat türüdür. Manevi tazminat, maddi tazminat gibi maddi bir zararın giderilmesi için değil, zarar görenin kişilik değerlerinde meydana gelen zararın telafisi için ödenir.

Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) manevi tazminat, 61. maddede düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, manevi tazminat, bir haksız fiil veya hukuka aykırı bir eylem sonucunda, zarar görenin kişilik değerlerinde meydana gelen zararın giderilmesi için ödenir.

Manevi Tazminat Zamanaşımı Süresi

TBK’nın 72. maddesine göre, tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.

Bu düzenlemeye göre, manevi tazminat davalarında iki ayrı zamanaşımı süresi uygulanmaktadır. İlk zamanaşımı süresi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar ve iki yıldır. İkinci zamanaşımı süresi ise, haksız fiilin veya hukuka aykırı eylemin işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar ve on yıldır.

İlk Zamanaşımı Süresi

İlk zamanaşımı süresi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenilmesi, zamanaşımı süresinin başlangıcı için gereklidir.

Zararın öğrenilmesi, zarar görenin, haksız fiil veya hukuka aykırı eylem sonucunda uğradığı zararın varlığını ve niteliğini bilmesidir. Tazminat yükümlüsünün öğrenilmesi ise, zarar görenin, haksız fiil veya hukuka aykırı eylemi gerçekleştiren veya gerçekleştirmekle sorumlu olan kişiyi bilmesidir.

Zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenilmesi, her zaman açık ve kesin bir şekilde gerçekleşmeyebilir. Örneğin, zarar görenin, haksız fiil veya hukuka aykırı eylem sonucunda uğradığı zararın varlığını ve niteliğini ancak zamanla anlayabilmesi mümkündür. Bu durumda, zararın öğrenilmesi, zararın varlığının ve niteliğinin zarar gören tarafından anlaşıldığı tarihtir.

İkinci Zamanaşımı Süresi

İkinci zamanaşımı süresi, haksız fiilin veya hukuka aykırı eylemin işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Bu zamanaşımı süresi, haksız fiil veya hukuka aykırı eylemin niteliğine bakılmaksızın on yıldır.

İkinci zamanaşımı süresi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrenmesine bakılmaksızın işlemeye başlar. Bu nedenle, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarih, ikinci zamanaşımı süresini etkilemez.

Zamanaşımı Süresinin Kesilmesi ve Durması

Zamanaşımı süresi, bazı hallerde kesilebilir veya durabilir. Zamanaşımı süresinin kesilmesi, zamanaşımı süresinin yeniden işlemeye başlamasını sağlar. Zamanaşımı süresinin durması ise, zamanaşımı süresinin işlemesini durdurur.

Zamanaşımı süresinin kesilmesi ve durması halleri, TBK’nın 136. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, zamanaşımı süresi, aşağıdaki hallerde kesilir:

  • Dava açılması
  • Sulh veya ibra
  • Zamanaşımı def’inin ileri sürülmesi
  • Alacağın cebri icra yoluyla tahsil edilmesi

Zamanaşımı süresi, aşağıdaki hallerde durur:

  • Davada taraflardan birinin davayı takip etmemesi
  • Davada taraflardan birinin ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi
  • Davada taraflardan birinin haciz veya ihtiyati tedbir gibi geçici hukuki koruma tedbirlerinden yararlanması
  • Davada taraflardan birinin iflası
  • Davada taraflardan birinin mirasçılarının mirasın paylaşılmasını istememesi

Zamanaşımı Süresinin İhlali ve Sonuçları

Zamanaşımı süresi, zarar görenin haklarını ileri sürme hakkını kısıtlayan bir süredir. Bu nedenle, zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalar, mahkeme tarafından reddedilecektir.

Zamanaşımı süresinin dolduğunu ileri sürmek, davalı tarafa ai


Yayımlandı

kategorisi