Akhilleus’un Şarkısı, Madeline Miller’ın 2011 yılında yayımlanan epik kurgu romanıdır. Homeros’un İlyada destanının kahramanı Akhilleus’un hikâyesini, onun annesi Thetis’in bakış açısıyla anlatır.
Roman, Akhilleus’un çocukluğundan başlayarak, Truva Savaşı’na katılımını ve savaşın ardından yaşadığı pişmanlıkları konu alır. Thetis, oğlunun tanrısal gücünü ve kaderini yakından bilen bir annedir. Akhilleus’un annesi olarak, onun hayatının her aşamasında ona rehberlik eder ve onu korumaya çalışır.
Roman, Akhilleus’un hem fiziksel hem de duygusal yolculuğunu anlatır. Akhilleus, güçlü bir savaşçı olarak doğar, ancak aynı zamanda ince ruhlu ve duygusal bir genç adamdır. Savaşın acımasızlığını ve insan doğasının karanlık yönlerini deneyimler. Bu deneyimler, onun kişiliğini ve değerlerini şekillendirir.
Romanın Konusu
Roman, Akhilleus’un çocukluğundan başlar. Akhilleus, Peleus ve Thetis’in oğlu olarak Thessaly’de doğar. Thetis, oğlunu tanrısal güçlere sahip bir kahraman olarak yetiştirmek ister. Akhilleus, annesinin himayesinde hızla büyür ve güçlü bir savaşçı olur.
Akhilleus, büyüdükçe, babası Peleus’un Truva Savaşı’na katılmak istediğini öğrenir. Peleus, Akhilleus’u savaşa götürmek istemez, çünkü oğlunun ölmesinden korkmaktadır. Ancak Akhilleus, savaşa katılmaya kararlıdır.
Akhilleus, Truva Savaşı’na katıldığında henüz 16 yaşındadır. Savaşın ilk yıllarında, Akhilleus ve arkadaşları birçok zafer kazanır. Akhilleus, savaşın en güçlü savaşçılarından biri haline gelir.
Ancak savaşın ilerleyen yıllarında, Akhilleus’un pişmanlıkları artmaya başlar. Savaşın acımasızlığını ve insan doğasının karanlık yönlerini deneyimler. Akhilleus, savaşın bir anlam ifade etmediğini ve insanların sadece birbirlerini öldürmek için savaştıklarını fark eder.
Akhilleus’un pişmanlıkları, onun Patroklos’un ölümünden sonra zirveye ulaşır. Patroklos, Akhilleus’un en yakın arkadaşı ve savaş arkadaşıdır. Patroklos, Hector tarafından öldürüldüğünde, Akhilleus büyük bir öfke ve keder duyar.
Akhilleus, Patroklos’un intikamını almak için Hector ile savaşır. Hector’u öldürür, ancak bu onu rahatlatmaz. Akhilleus, Hector’un cesedini sürükleyerek ona saygısızlık eder.
Akhilleus’un bu davranışı, Truva Savaşı’nın kaderini değiştirir. Hector’un babası Priamos, Akhilleus’tan oğlunun cesedini geri ister. Akhilleus, Priamos’un yalvarışlarına dayanamaz ve Hector’un cesedini ona verir.
Akhilleus, savaşın sonunda Truva’yı ele geçirir. Ancak savaşın ardından, o artık eski Akhilleus değildir. Savaş onu değiştirmiştir ve artık o eski neşeli ve umursamaz genç adam değildir.
Romanın Ana Temaları
- Kader: Romanda kader kavramı önemli bir rol oynar. Thetis, oğlu Akhilleus’un kaderini şekillendirmeye çalışır. Ancak Akhilleus, kendi kaderini kendi seçer.
- Savaş: Roman, savaşın acımasızlığını ve insan doğasının karanlık yönlerini anlatır. Savaş, Akhilleus’un hem fiziksel hem de duygusal olarak yaralar.
- Aşk: Romanda aşk, hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle ele alınır. Akhilleus, Patroklos’a olan aşkı ile Thetis’e olan sevgisi arasında kalır.
Romanın Değerlendirmesi
Akhilleus’un Şarkısı, klasik bir miti yeni bir bakış açısıyla anlatan başarılı bir romandır. Madeline Miller, Akhilleus’un karakterini derinlemesine inceleyerek, onun hem güçlü hem de zayıf yönlerini ortaya koyar. Roman, savaşın acımasızlığını ve insan doğasının karanlık yönlerini çarpıcı bir şekilde anlatır.
Roman, eleştirmenlerden olumlu yorumlar aldı. The New York Times, romanı “bir şaheser” olarak nitelendirdi. The Washington Post ise romanı “klasik bir miti yeniden keşfeden büyüleyici bir kitap” olarak yorumladı.
Roman, aynı zamanda okurlardan da büyük ilgi gördü.