Anlatım Bozuklukları
Anlatım bozuklukları, bir metnin anlaşılırlığını ve akıcılığını bozan, düşüncenin doğru ve eksiksiz bir şekilde aktarılmasını engelleyen hatalardır. Anlatım bozuklukları, dil bilgisi kurallarına uyulmaması, anlam belirsizliği, anlatımdaki tutarsızlıklar ve gereksiz sözcük kullanımı gibi nedenlerle ortaya çıkabilir.
Anlatım bozuklukları, bir metnin kalitesini düşürür ve okuyucunun dikkatini dağıtır. Bu nedenle, anlatım bozukluklarını gidermek, metinlerin daha anlaşılır ve akıcı hale gelmesini sağlar.
Anlatım Bozuklukları Türleri
Anlatım bozuklukları, farklı türlere ayrılabilir. Bu türlerden bazıları şunlardır:
- Dil bilgisi kurallarına uyulmamaktan kaynaklanan anlatım bozuklukları: Bu tür bozukluklar, dil bilgisi kurallarının yanlış kullanılmasından kaynaklanır. Örneğin, özne-yüklem uyuşmazlığı, çatı uyuşmazlığı, yanlış sıfat kullanımı gibi bozukluklar bu türdendir.
- Anlam belirsizliğinden kaynaklanan anlatım bozuklukları: Bu tür bozukluklar, cümlenin anlamının anlaşılamaması veya farklı anlamlara gelebilmesinden kaynaklanır. Örneğin, aynı anlama gelen sözcüklerin bir arada kullanılması, gereksiz sözcük kullanılması, anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması gibi bozukluklar bu türdendir.
- Anlatımdaki tutarsızlıklardan kaynaklanan anlatım bozuklukları: Bu tür bozukluklar, cümlelerin birbiriyle çelişmesinden kaynaklanır. Örneğin, sıralı cümlelerde yüklemlerin tekillik-çoğulluk bakımından uyumsuzluğu, bağlı cümlelerde çatı uyumsuzluğu gibi bozukluklar bu türdendir.
- Gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan anlatım bozuklukları: Bu tür bozukluklar, cümlede gereksiz sözcük kullanılmasından kaynaklanır. Örneğin, anlamca örtüşen sözcüklerin birlikte kullanılması, anlatımda asıl olmayan ayrıntılara yer verilmesi gibi bozukluklar bu türdendir.
Anlatım Bozuklukları Örnekleri
Dil bilgisi kurallarına uyulmamaktan kaynaklanan anlatım bozuklukları:
- Özne-yüklem uyuşmazlığı:
- “Okullar tatil oldu.” (Özne tekil, yüklem çoğul)
- “Çocuklar parkta oynadı.” (Çocuklar çoğul, yüklem tekil)
- Çatı uyuşmazlığı:
- “Kedi ağaçtan düştü.” (Kedi tekil, yüklem çoğul)
- “Okula gitti.” (İsim cümlesinde yüklem tekil olmalı.)
- Yanlış sıfat kullanımı:
- “Yeşil olan ev.” (Sıfatın rengi belirtmesi gerekir.)
- “Güzel olan kız.” (Sıfatın güzellik bildirmesi gerekir.)
Anlam belirsizliğinden kaynaklanan anlatım bozuklukları:
- Aynı anlama gelen sözcüklerin bir arada kullanılması:
- “Beklediğimiz haber henüz hâlâ gelmedi.” (Henüz ve hâlâ aynı anlama gelir.)
- “Etrafındaki herkese yüksek sesle bağırıyordu.” (Yüksek sesle zaten bağırdığını ifade eder.)
- Gereksiz sözcük kullanılması:
- “O, çok güzel bir insan.” (Çok güzel zaten bir insan anlamına gelir.)
- “Ben de sizin gibi düşünüyorum.” (Sizin gibi zaten aynı şeyi ifade eder.)
- Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması:
- “Kendi kendine konuşurken kendinden utandı.” (Kendi kendine konuşurken utanması mümkün değildir.)
- “Açık olan kapıdan içeri girdi.” (Açık kapı zaten içeri girilmesine olanak sağlar.)
Anlatımdaki tutarsızlıklardan kaynaklanan anlatım bozuklukları:
- Sıralı cümlelerde yüklemlerin tekillik-çoğulluk bakımından uyumsuzluğu:
- “Çocuklar parka gitti, oynadılar.” (Çocuklar tekil, yüklemler çoğul)
- Bağlı cümlelerde çatı uyumsuzluğu:
- “Çocuk geldi, annesi onu sevdi.” (Çocuk tekil, yüklemler çoğul)
Gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan anlatım bozuklukları:
- Anlamca örtüşen sözcüklerin birlikte kullanılması:
- “Yeni ve güncel bilgiler.” (Yeni zaten güncel anlamına gelir.)
- “Yaşlı ve ihtiyar adam.” (Yaşlı zaten ihtiyar anlamına gelir.)
*