Anthony Giddens Sosyoloji Pdf

Anthony Giddens’ın Sosyolojik Teorisi: Yapılaşma Teorisi

Anthony Giddens, 20. yüzyılın en önemli sosyologlarından biri olarak kabul edilir. Yapılaşma teorisi, sosyolojinin temel kavramlarını yeniden tanımlayan ve modern toplumu anlamamıza yeni bir bakış açısı kazandıran kapsamlı bir kuramdır.

Giddens’ın yapılaşma teorisi, yapı ve aktör kavramlarını bir arada ele alan bir yaklaşımdır. Yapı, toplumsal ilişkileri ve normları içeren sosyo-kültürel bir çerçeveyi temsil eder. Aktörler ise bu yapıyı oluşturan ve aynı zamanda ondan etkilenen bireyleri ifade eder.

Giddens’a göre, yapı ve aktör birbirinden ayrı değil, birbirini etkilemektedir. Yapı, aktörlerin eylemlerini sınırlar ve şekillendirirken, aktörler de yapıyı yeniden üretirler. Bu nedenle, yapı ve aktör arasındaki ilişki, bir etkileşim döngüsü olarak görülebilir.

Yapılaşma teorisi, sosyolojinin temel kavramlarını yeniden tanımlayarak, toplumu daha karmaşık ve dinamik bir şekilde anlamamıza olanak tanır. Bu teori, modern toplumu anlamamıza yardımcı olmak için aşağıdaki temel kavramları kullanır:

  • Eylem: Bireyin veya grubun bilinçli olarak gerçekleştirdiği bir davranıştır.
  • Yapı: Toplumsal ilişkileri ve normları içeren sosyo-kültürel bir çerçevedir.
  • İletişim: Bireylerin veya grupların bilgi ve anlam alışverişinde bulunduğu bir süreçtir.
  • Güven: Bireylerin veya grupların birbirlerine olan güvenidir.
  • Güç: Bireylerin veya grupların başkalarını kontrol etme kapasitesidir.

Yapılaşma Teorisinin Temel Unsurları

Giddens’ın yapılaşma teorisi, dört temel unsurdan oluşur:

  • *Yapı: Yapı, toplumsal ilişkileri ve normları içeren sosyo-kültürel bir çerçevedir. Yapı, aktörlerin eylemlerini sınırlar ve şekillendirir. Ancak, yapı aynı zamanda aktörlerin eylemlerinden de etkilenir.
  • Aksiyon: Aksiyon, bireyin veya grubun bilinçli olarak gerçekleştirdiği bir davranıştır. Aksiyonlar, yapı tarafından şekillendirilir, ancak aynı zamanda yapıyı da yeniden üretebilir.
  • İletişim: İletişim, bireylerin veya grupların bilgi ve anlam alışverişinde bulunduğu bir süreçtir. İletişim, yapıyı üretir ve yeniden üretir.
  • Güven: Güven, bireylerin veya grupların birbirlerine olan güvenidir. Güven, yapının işleyişi için gereklidir.

Yapı ve Aksiyon

Giddens’ın yapılaşma teorisinde, yapı ve aktör birbirinden ayrı değil, birbirini etkilemektedir. Yapı, aktörlerin eylemlerini sınırlar ve şekillendirirken, aktörler de yapıyı yeniden üretirler. Bu nedenle, yapı ve aktör arasındaki ilişki, bir etkileşim döngüsü olarak görülebilir.

Giddens, yapıyı “doğrudan eylemlerden bağımsız olarak var olan toplumsal ilişkiler ve normlar dizisi” olarak tanımlar. Yapı, aktörlerin eylemlerini sınırlar ve şekillendirir. Örneğin, bir toplumda evlilik kurumu, kadınların ve erkeklerin davranışlarını sınırlar.

Ancak, yapı aynı zamanda aktörlerin eylemlerinden de etkilenir. Örneğin, bir toplumda kadınlar daha fazla eğitim almaya başlarsa, bu durum evlilik kurumunun işleyişini de etkileyebilir.

İletişim ve Güven

Giddens’a göre, iletişim ve güven, yapıyı üreten ve yeniden üreten temel süreçlerdir. İletişim, bireylerin veya grupların bilgi ve anlam alışverişinde bulunduğu bir süreçtir. İletişim yoluyla, bireyler veya gruplar yapıyı öğrenirler ve ona uyum sağlarlar.

Güven, bireylerin veya grupların birbirlerine olan güvenidir. Güven, yapının işleyişi için gereklidir. Örneğin, bir toplumda insanlar birbirlerine güvenmiyorsa, bu durum sosyal düzenin bozulmasına yol açabilir.

Güç

Giddens, gücü “bireyin veya grubun başkalarını kontrol etme kapasitesi” olarak tanımlar. Güç, yapının bir parçasıdır ve yapıyı üretir ve yeniden üretir. Örneğin, bir toplumda devlet, yasaları uygulayarak ve cezalar vererek gücü elinde tutar.

Yapılaşma Teorisinin Önemi

Giddens’ın yapılaşma teorisi, sosyolojinin temel kavramlarını yeniden tanımlayarak, toplumu daha karmaşık ve dinamik bir şekilde anlamamıza olanak tanır. Bu teori, modern toplumu anlamamıza yardımcı olmak için aşağıdaki alanlarda önemli bir katkı sağlar:

  • **Modern toplumun karmaşıklığını anlama

Yayımlandı

kategorisi