Ingilizce Zaman Kalıpları Pdf

İngilizce Zaman Kalıpları

İngilizce’de zaman kalıpları, bir eylemin veya olayın ne zaman gerçekleştiğini veya gerçekleşeceğini belirtmek için kullanılan kelime veya kelime gruplarıdır. Zaman kalıpları, cümle içinde fiilin zamanını belirler ve cümlenin anlamını tamamlar.

İngilizce’de dört ana zaman kalıbı vardır:

Şimdiki zaman (present tense)
Geçmiş zaman (past tense)
Gelecek zaman (future tense)
Şartlı zaman (conditional tense)

Şimdiki Zaman

Şimdiki zaman, konuşma anında gerçekleşen veya sürekli olarak devam eden eylemleri veya durumları ifade eder. Şimdiki zaman kalıpları, genellikle fiilin basit hali (base form) veya “be” fiilinin şimdiki zaman haliyle oluşturulur.

Örnekler:

I am reading a book. (Ben bir kitap okuyorum.)
She is working in the office. (O ofiste çalışıyor.)
We are going to the park. (Biz parka gidiyoruz.)

Geçmiş Zaman

Geçmiş zaman, konuşma anından önce gerçekleşen eylemleri veya durumları ifade eder. Geçmiş zaman kalıpları, genellikle fiilin geçmiş zaman hali (past tense) veya “be” fiilinin geçmiş zaman haliyle oluşturulur.

Örnekler:

I went to the store yesterday. (Dün markete gittim.)
She worked in the office last year. (O geçen yıl ofiste çalıştı.)
We went to the park last weekend. (Geçen hafta sonu parka gittik.)

Gelecek Zaman

Gelecek zaman, konuşma anından sonra gerçekleşecek eylemleri veya durumları ifade eder. Gelecek zaman kalıpları, genellikle “will” veya “be going to” yardımcı fiilleriyle oluşturulur.

Örnekler:

I will go to the store tomorrow. (Yarın markete gideceğim.)
She will work in the office next year. (O önümüzdeki yıl ofiste çalışacak.)
We are going to go to the park on Saturday. (Cumartesi günü parka gideceğiz.)

Şartlı Zaman

Şartlı zaman, belirli bir koşul veya durumun gerçekleşmesi halinde gerçekleşecek eylemleri veya durumları ifade eder. Şartlı zaman kalıpları, genellikle “would” veya “could” yardımcı fiilleriyle oluşturulur.

Örnekler:

If I had more money, I would buy a new car. (Daha fazla param olsaydı, yeni bir araba alırdım.)
If she had known about the party, she would have come. (Partiyi bilseydi, gelirdi.)
We could go to the park if the weather is nice. (Hava güzelse parka gidebiliriz.)

Zaman Kalıplarıyla İlgili Faydalı Siteler ve Dosyalar