2013’ün En İyi Romanları: Edebiyatın En İyi Örnekleri
2013, edebiyat dünyasında olağanüstü bir yıldı ve çok sayıda olağanüstü roman yayınlandı. İşte Google arama motorunun ilk sayfasında çıkacak kadar kaliteli ve en az 1000 kelimeden oluşan, 2013’ün en iyi romanlarından bazıları:
1. “The Goldfinch” – Donna Tartt
Donna Tartt’ın Pulitzer Ödüllü romanı “The Goldfinch”, 13 yaşındaki Theo Decker’ın annesini bir terör saldırısında kaybetmesinin ardından hayatını konu alıyor. Theo, saldırıdan kurtulan bir tablo olan “The Goldfinch” ile birlikte kaçar ve tablo, onun hayatının hem bir laneti hem de bir kurtuluş kaynağı haline gelir.
2. “The Luminaries” – Eleanor Catton
Eleanor Catton’ın Booker Ödüllü romanı “The Luminaries”, 1860’larda Yeni Zelanda’daki altın madenciliği kasabası Hokitika’da geçiyor. Roman, 12 astrolojik burcun etrafında dönen karmaşık bir anlatıya sahip ve altın arayışı, aşk ve ihanet temalarını araştırıyor.
3. “Life After Life” – Kate Atkinson
Kate Atkinson’ın “Life After Life”, Ursula Todd adında bir kadının hayatını konu alıyor. Ursula, 1910 yılında doğar ve hayatı boyunca defalarca ölür, ancak her seferinde farklı koşullar altında yeniden doğar. Roman, kader, seçim ve yaşamın anlamı hakkında düşündürücü bir inceleme sunuyor.
4. “The Orphan Master’s Son” – Adam Johnson
Adam Johnson’ın Pulitzer Ödüllü romanı “The Orphan Master’s Son”, Kuzey Kore’de geçen bir casusluk gerilimi. Roman, Kim Jong-il’in yeğeni olan Pak Jun Do’nun hikayesini anlatıyor ve totaliter bir rejimin altında yaşamanın dehşetini gözler önüne seriyor.
5. “The Round House” – Louise Erdrich
Louise Erdrich’in Ulusal Kitap Ödülü’nü kazanan romanı “The Round House”, 1980’lerde Kuzey Dakota’daki bir Ojibwe rezervasyonunda geçiyor. Roman, 13 yaşındaki Joe Coutts’un annesine tecavüz edilmesinin ardından adaleti aramasını konu alıyor ve ırkçılık, travma ve iyileşme temalarını araştırıyor.
6. “We Are All Completely Fine” – Daryl Gregory
Daryl Gregory’nin “We Are All Completely Fine” adlı romanı, bir grup arkadaşın üniversiteden sonraki hayatlarını konu alıyor. Roman, kayıp, pişmanlık ve yetişkinliğin zorlukları temalarını araştırıyor ve gerçeküstü unsurlarıyla dikkat çekiyor.
7. “The Son” – Philipp Meyer
Philipp Meyer’in “The Son” adlı romanı, 19. yüzyıl Teksas’ında geçen bir aile destanı. Roman, Eli McCullough adında bir adamın hayatını konu alıyor ve sınır, şiddet ve Amerikan rüyası temalarını araştırıyor.
8. “The Lowland” – Jhumpa Lahiri
Jhumpa Lahiri’nin “The Lowland” adlı romanı, 1960’larda Hindistan’da geçen bir aile hikayesi. Roman, iki kardeşin hayatlarını konu alıyor ve siyasi kargaşa, göç ve aile bağları temalarını araştırıyor.
9. “The Flamethrowers” – Rachel Kushner
Rachel Kushner’in “The Flamethrowers” adlı romanı, 1970’lerde New York’ta geçen bir sanat dünyası romanı. Roman, Reno adında genç bir kadının hayatını konu alıyor ve sanat, aşk ve devrim temalarını araştırıyor.
10. “The Good Lord Bird” – James McBride
James McBride’ın Ulusal Kitap Ödülü’nü kazanan romanı “The Good Lord Bird”, 1850’lerde Kansas’ta geçen bir tarihsel kurgu. Roman, kölelik karşıtı hareketin lideri John Brown’ın hayatını konu alıyor ve ırk, din ve Amerikan tarihinin karmaşıklıklarını araştırıyor.
Faydalı Siteler ve Dosyalar:
- 2013’ün En İyi Romanları – New York Times
- 2013’ün En İyi Romanları – NPR
- 2013’ün En İyi Romanları – The Guardian