Tazminat Davası Açma Süresi
Tazminat davası, bir zararın tazminini amaçlayan bir dava türüdür. Tazminat davası açabilmek için, öncelikle zararın var olması ve bu zararın bir başkası tarafından meydana getirilmiş olması gerekir. Tazminat davasında, zarar gören kişi, uğradığı zararın karşılığını davalıdan talep eder.
Tazminat davası açmak için belirli bir süre vardır. Bu süreye zamanaşımı süresi denir. Zamanaşımı süresi, davacının davasını açabilmesi için belirlenen son tarihtir. Zamanaşımı süresi içerisinde dava açılmazsa, dava zamanaşımına uğrar ve davacının dava açma hakkı sona erer.
Tazminat davalarında zamanaşımı süresi, tazminat türüne göre değişir.
- Haksız fiillerden kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımı süresi, fiilin ve failin öğrenilmesinden itibaren 2 yıldır. Fiil ve fail daha sonra öğrenilse bile, her halükarda 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır.
- Sözleşmelerden kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımı süresi, sözleşmenin ifasından itibaren 10 yıldır. Ancak, sözleşmede daha kısa bir süre öngörülmüşse, bu süre geçerlidir.
- İş hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımı süresi, işçinin işten ayrıldığı tarihten itibaren 5 yıldır.
- Tüketici hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımı süresi, tüketici işleminin yapıldığı tarihten itibaren 2 yıldır.
Tazminat davalarında zamanaşımı süresinin başlangıcı, zararın meydana geldiği tarihtir. Ancak, zararın meydana geldiği tarih bilinmiyorsa, zararın öğrenildiği tarih zamanaşımı süresinin başlangıcı olarak kabul edilir.
Zamanaşımı süresinin dolması, davacının dava açma hakkını ortadan kaldırır. Ancak, zamanaşımı süresi dolmuş olsa bile, davacı, zamanaşımını kesen bir eylemde bulunarak dava açma hakkını geri kazanabilir.
Zamanaşımı süresini kesen eylemler şunlardır:
- Davacının, davalıdan tazminat talebinde bulunması.
- Davacının, tazminat talebini içeren bir dilekçeyi davalı adresine göndermesi.
- Davacının, davalı hakkında icra takibi başlatması.
Zamanaşımı süresini kesen eylemlerden herhangi birini gerçekleştiren davacı, zamanaşımı süresinin dolmasından itibaren yeni bir zamanaşımı süresi kazanmış olur. Bu yeni zamanaşımı süresi, davacının gerçekleştirdiği eyleme göre değişir.
Davacının, zamanaşımı süresini kesen bir eylemde bulunmadığı durumlarda, dava açmak için zamanaşımı süresi dolmuş olur. Bu durumda, davacı, dava açamaz ve tazminat talebinde bulunamaz.
Zamanaşımı süresinin dolduğunun ispatı, davalı tarafa aittir. Davalı, zamanaşımı süresinin dolduğunu ispatlayamazsa, davacının tazminat talebi kabul edilir.
Tazminat davası açarken zamanaşımı süresine dikkat etmek gerekir. Zamanaşımı süresi dolmuşsa, dava açılamaz ve tazminat talebinde bulunulamaz.